Türkiye’nin Yer Almadığı FIBA Dünya Kupası
Türkiye’nin yer almadığı 2023 FIBA Dünya Kupası birçok sürprize sahne oldu. Almanya’nın mucizesi, ABD’nin çöküşü ile tamamlanan turnuva geride kaldı.
Turnuvanın favorilerinden olan kadrosunda 2 NBA oyuncusu haricinde yıldız barındırmamasına rağmen dünyanın en iyilerine kafa tutan milli takımımız; bugün kadrosunda birçok Avrupa ve Dünya yıldızını bulunmasına rağmen eski günlerin çok ama çok uzağında kalırken 2023 FIBA’ da yer alamadık.
Litvanya, Letonya, Slovenya gibi küçük Baltık ülkelerinin son yıllardaki üstün başarısı, akabinde de dünya devlerini dize getirdiği bu turnuva ile bizler açısından nitelikli alt yapı ve bununla beraber milli takım başarısının artık tartışılmaya açılmasının zamanı geldiğini gösteriyor.
Uzun yıllar sonra ilk defa milli basketbolcularımızın da maalesef bizler gibi televizyon karşısında takip ettiği bu dünya kupası son yılların en sürprizli turnuvası oldu desek kesinlikle abartmış olmayız.
ALMANYA’NIN MUHTEŞEM MUCİZESİ
Turnuvanın en ortalama kadrosu olan Almanya ‘nın turnuva öncesi çeyrek finalden öteye çıkamayacağı konuşulurken onlar bugün adlarını tarihin sayfalarını çoktan yazdırdılar.
Almanya üstelik bunu da ABD’yi 110 sayı gibi bir skorla geçerek gerçekleştirdiler. Dennis Schöder gibi modern basketbolun çok da kabullenmediği, dış katkısı olmayan bir guard ile bunu başaran Almanlar, 2001 yılından bu yana ilk defa yarı final seviyesine çıkmayı başardılar. Bu sonuçla takımın parlayan yıldızı Andreas Obst ve arkadaşları bizlere basketbolda artık başarının yıldızlarla değil, takım ruhu, kimyası, disiplin ve istikrar ile kazanılacağını bir kere daha basketbol severlere göstermiş oldular.
ABD BU TURNUVADA İFLAS ETTİ
Neredeyse son yıllar da Avrupa ve ABD rekabetinde ibre oyuncular bazında artık tamamen Avrupa lehine doğru döndü diye biliriz.
Avrupalı oyuncuların sürekli MVP seçildiği NBA markasında, ABD’nin özellikle guard pozisyonunda hükümdarlığı tamamen yok olmaya yüz tutmuş durumda. Bunun 1 numaralı nedeni de tabi ki modern basketbolun geçmişin aksine yeteneğin değil disiplin ve çalışma üzerine kurulu olmasından ilk sıraya yazıla bilir bir neden.
Pick and roll ve ikili oyunlarda Avrupalı rakiplerinden adeta dayak yiyen ABD, sistemli ofans veya defans karşısında şımarıkça bir performans sergiledi. 2019 Dünya Kupası’nda bizim ellerimizle hediye ettiğimiz maçtan da hatırlayacağımız üzere, ABD skor anlamında artık bireysel yaratıcı oyunlar dışında takım olarak vasat bir oyundan başka bir şey üretemiyor. Bu turnuvada önce Litvanya sonra Almanya’nın ABD’yi yenmesi zaten var olan ABD milli takımındaki krizi tümden ortaya koydu desek abartmış olmayız. Golden State efsanesi Steve Kerr‘in dahi üzerinde bir sistem yaratamadığı ABD milli takımının üstüste finalin dışında kalması bu kadar paranın harcandığı ABD basketbolu adına kesinlikle utanç verici.
ABD basketbol yönetiminin ise bu yenilgi ve başarısızlıklar silsilesinin karşısında ne tür önlemler alacağı şimdiden merak konusu.